Psikoloji.
Önemli şey olsa gerek ki senelerdir tartışma konusu halinde savrulup gidiyor…
Ne
demek bilmem, bilmek istemem fakat başıma gelecek her şeyin bundan gayrı
olacağını düşünüp dururum hep. Sürekli
bozulur ve onarmaya çalışır dururum. Evet, kafamın içinden bahsediyorum ve
çoğunun saçma kuruntular olduğunun farkındayım. Ee? Peki, neyi bekliyoruz? Hala
düşündüklerimizi söylemekten çekiniyoruz…
“Le
Vent Nous Portera…” deyip duruyordu. Bugünlerde o şarkıya (Noir
Desir –Le Vent Nous Portera) fazlasıyla takmış durumdaydı zaten sonra
benimde dilimden düşmeyecekti hatta çok ayrı bir yeri olacaktı bu şarkının hayatımda,
farkında değildim. Haftanın yoğunluğu üzerimize kar montları gibi oturmuş,
daraltmış, boğmuştu ve hafta sonu nereye gideceğimizi şaşırırdık her zaman ki
gibi gülünç bir durum çünkü ya sahile gider kola-çekirdek-sigara yapar
ya da Eminönü yapardık iki dolanır gelirdik muhabbet ede ede. Mahalleye bakar *Göğüs Mekân* diye adlandırdığımız
hastanenin kapatılmış binasının önünde takılırdık çocuklarla. Küçük şeyler,
küçük para mutlu ederdi bizi… –Neyse! Anılarım depreşti birden. Şimdi
hayatın zor olduğunu hatırladım istemeden özür dilerim.-
Beni bilirsin zaten göz temasını gerektiği kadar kısa tutmaya çalışan bir insanımdır. Korkudan değil en iyi sen bilirsin, utancımdan hep, çekindiğimden. Fakat ilk defa birinin gözüne bakarken söyleyemediğim şeyler oldu. Çekinmek değil, korku! Bunu senle paylaşmak istedim. Böyle konuları zaten ilk senle çözümlemeye çalışırım hep. Ama rahatlayamadım... Kötü bir his her dakika içimi kemiriyor, kendime deli gibi sorular ve suçlamalar fırlatıyordum. Sürekli “Ya söyleseydin işte en fazla ne olacak?!”, “Kaybedersen bir daha görüşemezsin unutma!” tarzı soruları kafama vuruyordum. Garip yahu, kendim ceremesini çekiyordum sürekli. Sanırım en son dayanamadın ve dönüp yüzüme patlamaya karar verdin “Bir hafta sonumuz var. Mahvediyorsun! Başkasının dertleneceği şeyi sen dert ediyorsun! Yahu sen doğru olanı yapıyorsun! Git söyle! Ters gelir ve giderse zaten senin için iyi bir insan seçimi değildir.” Dedin. Ardından gene şarkını mırıldandın. Ben mi? Ben rahatladım…
Beni bilirsin zaten göz temasını gerektiği kadar kısa tutmaya çalışan bir insanımdır. Korkudan değil en iyi sen bilirsin, utancımdan hep, çekindiğimden. Fakat ilk defa birinin gözüne bakarken söyleyemediğim şeyler oldu. Çekinmek değil, korku! Bunu senle paylaşmak istedim. Böyle konuları zaten ilk senle çözümlemeye çalışırım hep. Ama rahatlayamadım... Kötü bir his her dakika içimi kemiriyor, kendime deli gibi sorular ve suçlamalar fırlatıyordum. Sürekli “Ya söyleseydin işte en fazla ne olacak?!”, “Kaybedersen bir daha görüşemezsin unutma!” tarzı soruları kafama vuruyordum. Garip yahu, kendim ceremesini çekiyordum sürekli. Sanırım en son dayanamadın ve dönüp yüzüme patlamaya karar verdin “Bir hafta sonumuz var. Mahvediyorsun! Başkasının dertleneceği şeyi sen dert ediyorsun! Yahu sen doğru olanı yapıyorsun! Git söyle! Ters gelir ve giderse zaten senin için iyi bir insan seçimi değildir.” Dedin. Ardından gene şarkını mırıldandın. Ben mi? Ben rahatladım…
Garip
dimi? “Niye düşünen taraf ben olurum?” diyerek düşünüyoruz şu anda. Fakat bu
tek taraflı değil. Karşımızda ki insanların çoğunda olan bir durumu masaya
yatırıyoruz şuan. Gerçekler! Gerçekler acıdır. Fakat gerçekleriyle yüzleşememiş
insanlar korkularında boğulmaya mahkûm kalacaktır. Vakit çok geçmeden
sevdiğinizi, iyi ve kötü düşüncelerinizi söyleyin onlara. Söyleyin ki daha
güzel dostluklarınız olsun. Danışın birbirinize çekinmeyin. Neleri yanlış
yapıyorsunuz sorun mesela. Hangi durum onların canını sıkıyor? Ya da neler
mutlu ediyor? Onu seviyor musun? Söyle! Kızgın mısın? Söyle! Ama yüzüne söyle
karşısına çık, korkma! Çünkü bugün söylemez isen yarınlar alıp götürecek. Bitirecek,
tüketecek! Elimde olsa Veccal’e söyleyeceklerimi söylemek isterdim ne çok
biriktirmişim oysa. Ne dökmüşüm düşünceme yaprakları mesela…
Fakat senin söylediğin gibi “Le Vent Nous Portera…” yani “Rüzgar bizi taşıyacak…”
Fakat senin söylediğin gibi “Le Vent Nous Portera…” yani “Rüzgar bizi taşıyacak…”
-Veccal Günlükleri -
1257. Gün
-Belirli Zabıtlar Günlüğü – 12. Ay
-Belirli Zabıtlar Günlüğü – 12. Ay
Yorumlar
Yorum Gönder