Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aktarıldı: Bölüm 6: "Ama o durum farklıydı aga!"

Neler neler? Çok anlamsız. Hiç alışamayacağım bu durumlara sanırım. İnsanların kendileri gibi olmamaları çok acı. Hem de fazlasıyla… Her zaman olduğum gibi bir insan olmanın taraftarı idim. Ki bilirim Veccal’de öyledir hem de fazlasıyla. Tamam, hepimizin küçük rolleri vardır bunları inkâr edemem, etmeyeceğim hepimiz bunları yapıyoruz. Kâh hoşlandığımız insan, kâh üzüntülere maske… Fakat tek doğru bulmadığım bir durum var! İnsanlar dostlarına rol kesmemeli! Kesmeyecek! Gururunu, hırsını dostlarına vurmayacak! İçeride olaylar fırtınalar kopacak, ağlayacak, güçsüz hissedecek ama dostu bilecek dışarısına rol yapacak, hırslanacak, gururlanacak… “İnsan dostuna zarar verir mi?” diye konuşuyorduk kendi aramızda. “Yok canım acımasızlık!” deyip durduğumuz anlardan birinde aklıma şimşek gibi çarpan o anılara dalmış gene uzaklara bakıyordum. Gözünden hiç kaçırmazdı bu durumları sıkı dostum ve zihnimi okur gibi “Ama o durum farklıydı aga!” dedi. Haklıydı, gayet haklıydı! Çok sonradan
En son yayınlar

Aktarıldı : Bölüm 5 : Düşünce Tutukluğu ve Cızırtılı Bir Şarkı Sözü

Psikoloji. Önemli şey olsa gerek ki senelerdir tartışma konusu halinde savrulup gidiyor… Ne demek bilmem, bilmek istemem fakat başıma gelecek her şeyin bundan gayrı olacağını düşünüp dururum hep. Sürekli bozulur ve onarmaya çalışır dururum. Evet, kafamın içinden bahsediyorum ve çoğunun saçma kuruntular olduğunun farkındayım. Ee? Peki, neyi bekliyoruz? Hala düşündüklerimizi söylemekten çekiniyoruz… “ Le Vent Nous Portera… ” deyip duruyordu. Bugünlerde o şarkıya ( Noir Desir –Le Vent Nous Portera ) fazlasıyla takmış durumdaydı zaten sonra benimde dilimden düşmeyecekti hatta çok ayrı bir yeri olacaktı bu şarkının hayatımda, farkında değildim. Haftanın yoğunluğu üzerimize kar montları gibi oturmuş, daraltmış, boğmuştu ve hafta sonu nereye gideceğimizi şaşırırdık her zaman ki gibi gülünç bir durum çünkü ya sahile gider kola-çekirdek-sigara yapar ya da Eminönü yapardık iki dolanır gelirdik muhabbet ede ede. Mahalleye bakar * Göğüs Mekân * diye adlandırdığımız hastanenin kapatılmış

Aktarıldı: Bölüm 4: Onların Kâbuslarında Boğulmak

Uzun bir soluk ve evet! Başlıyoruz. Onların kâbuslarında boğulmak? Ne dediğimi ben de bilmiyorum fakat olay döngüsü içinde sanırım kavrayacağımı umut ediyorum. Diğerlerinin korkusu ile beslenen bir nesil olarak kendimizi tanımlıyoruz artık. Bazen insanlar hakkında basit düşün(e)mediğimiz için çoğu zaman yanılıyoruz belli ki. Peki, bunun için ne yapmayı seçiyoruz? Basit düşünmeyi. Fakat sizde biliyorsunuz şuan bunu söylerken bile dolambaçlı yollardan gidiyoruz. Kendimizi tanıma evresini es geçip insanların kilidini kırmaya çalışıyoruz. Peki neden? Neden çok basit , onların kâbuslarında boğulmaktan vazgeçmiyoruz! “ Çok uzun zaman olmuştu. Bu aralar zaten biliyor olman lazım -çünkü izlediğini bilirim- kafamın içinde savaşlar açıyorum. ” Demiştim. Artık onu tanıyordum zaten. Sürekli neler ile cebelleştiğimi fark ettiği için bu mahcupluk cümlelerimi pek umursamamayı seçerdi ve iki kaş-göz hareketi ile savuştururdu mahcubiyeti. Bunu mağlubiyet gibi görsem bile aslında bu durum i

Aktarıldı: Bölüm 3.75: Kişilik Analizlerine Bağlı Dengesizlikler (Bonus)

-Not: Özür dilerim hepinizden. Saçmalıyor olabilirim bu yazımda. Fakat bunları kendime anlatma ihtiyacım var.Eğer okumak istemiyorsanız es geçebilirsiniz. Ruhlara törpüler dilerim.- Bende bulunan sorun " Fazla düşünmek " değil " Çok şey düşünmek ".... "İnan bana baş edilemez bir durum bu. Sürekli kafamın içinde kendimle boğuşuyorum.Ben onu yanıma çekerken küçük bir çocuk gibi başka yerlere atlıyor." dediğimi hatırlarım sana. Ki bilirsin cidden bu sorun 2 seneme mal oldu . Bunla yaşamayı öğrendim diyelim o zaman... İnsanlar düşüncelerini sıralamaya sokabiliyor. Buna emin oldum. "Nasıl?" diyeceksiniz , bir çok kişi ile konuştum, durumumu paylaştım ve aynı şeyleri yaşıyor muyuz diye merak ettim. Sonuç olarak onlar gibi olmadığımın geri dönüşünü aldım. Evet haklısınız. Bazen bu sorunu yaşamayan kişiler de bizim gibi düşünce sıralarını veya adetlerini ellerinde tutamıyorlar ama bunlar ekstra durumlarda oluyor (aşk,korku,fazla adrenalin). Fakat s

Aktarıldı: Bölüm 3: Ufak Tefek Unutkanlıklar

Şunu kendimize yedirelim hep birlikte ; " Mutlu olabilmeyi öğrenmeliyiz. " hepimiz için... Şimdi bu sefer size çok afilli şeyler yüklemek istemiyorum. Hoş "mutluluk" başlığı gayet afilli bir başlık aslında. Fakat özlenen bir duygudur genelde mutluluk. Hepimiz tadıyoruz. Bilip bilmeden,görüp duymadan. Bu durumların henüz daha içinde iken gözden kaçırdığımız bir şey var kimse oraya dikkat etmiyor. Unutuyoruz . Günlerden yine Veccal. Her zaman olduğu gibi Belgrad Kapı dan surlara girişimizi yapmış bir öğlen vakti surların üzerine çıkmış ana yolu izliyoruz sesimizi çıkarmadan. Ben ? Beni sormayın ben her zaman ki gibi bildiğiniz o depresif adamım. Veccal ise halinden gayet memnun çeşitli hikayeler anlatıp bunları anlatırken sanki içindeymiş gibi elleriyle , mimikleriyle anlattıklarını destekliyor her olayda daha bir mutlu gözüküyordu. Anlam veremiyordum. Bu olayları ben de yaşadım , onunla beraberdim. Onun benden başka arkadaşı yok nede olsa.Başkasıyla yaşadığı bir

Aktarıldı: Bölüm 2: Sebepsiz Kaçamaklar

Kaçmayı mı seçtik yoksa öyle mi gerekiyordu? Gerekli... Dolduğun benlik yetemiyor bazen. Dolduğun diyorum bu duruma çünkü aslında senin olduğun bir durum değil bu. Daha çok doldurduğun bir kumbara orası. Buna yaşanmışlıkları,zevkleri,tatları baz alarak yaparsın. Aslında en unutkanımız bile unutamaz bunları. Oralar öyledir çünkü boşaltamazsın içini kilidin anahtarı kayıptır! İşte bu anahtarı bulma çabasını veririz belki hepimiz. Keşkelerle biat ederiz onları. " Şimdi ki aklım olsaydı keşke! " lafını hiç esirgemeyiz aradığımız zamanlarda. Eski bir dost anımsatır bazen. Bazen bir rüzgar esintisi tazeler yeniden... O günleri çoktan atlatmış geçmişime dair her şeyi silmeye karar vermiştim ve bunu emin adımlarla yapıyordum. Bu sefer koymuştum kafama. " Bir hata yaptım. Ders çıkart ve önüne bak! " diyerek sürekli beynime, benliğime yedirmeye çalışıyordum bunu. Yedirecektim. Başka çaresini göremiyordum kendimce. O zamanlar senle gayet yeni tanışıyorduk Veccal. Hatırlars

Aktarıldı: Bölüm 1: Otobüsü Kaçırmak.

Evet. Sonunda kaybeden ben oldum... Yanlış anlaşılmak istemem. Burada size duygusal şeyler empoze edip , çeşitli ajitasyonlar kesinlikle çekmeyeceğim. Bazen yaşanılanları aktaracağım, bazen kenara not aldığım şeyleri sizinle paylaşacağım. Her gün öğrenmekte olduğum bu büyük yazılarla dolu duvarı tırmanmaya çalışırken okuduğum bazı sözleri size aktaracağım. Yani ben her ne yapıyorsam sizinle paylaşacağım. Bazen duygularımda ki değişimler, bazen aldığım kararlar. Öyle pek kendimi tanıtmayı sevmem bu tarz yazılarda. Daha önce denediğim iki yıllık blog serüvenimde ergenliğimin tatlarını yeni yeni dokuduğum için fark ettim ki o duvarı sadece küfürle ve isyanlarla doldurmuşum. Fakat bu demek değil ki burada da sayıp , sövüp ,şikayet etmeyeceğim. İnsanız biz bunları yapmazsak sanırım başarıyı elde edemiyoruz... Kendimi bildim bileli bu uzun ince yolda koşuşturuyorum. Kah kendim için, kah insanlar. Yaptıklarımdan pişman mıyım? Kesinlikle hayır. Çok düştüğüm, dizimi yaraladığım oldu. Baz